Sevgili Dostlar ;
Yunus Emre ile Mevlana arasında geçtiği söylenen bir konuşma, Yunus`un kısa ve öz söyleme arzusunu ne güzel açıklar . Güya Mevlana, Mesnevi‘sini Yunus‘a okutmus ve nasıl bulduğunu sormus. Yunus da :
„Fevkalade ama uzun yazmışsınız“ demis.
"Ben olsaydım, „Ete kemiğe büründüm, Yunus diye göründüm. derdim, olur-biterdi."
Mevlana’ya hayranlığı ve aşırı saygısı bulunan, aynı zamanda cok mütevazı Yunus Emre böyle bir söz söyledi mi ; belki yakıştırmadır ama, ne olusa olsun hoşuma gider bu iki satır. Ben de buradan yola çıkarak kendimi kısaca tanıtayım.
Ben Neriman Ekin Başerdem. Anlaşılacağı üzere Nermin Ekin’in ablasi ve de meslektaşıyım. Elli beş yıldır Almanya‘da yaşıyorum. Edebiyatı, tarihi, müziği güzel sanatlarin her kolununu sever, takip ederim. Doğanın güzellikleri beni cok heyecanlandırır. Duygularımı bazen yazıya, bazen resme dökerim .Yeniliğe açık mizacımla sanata olduğu kadar teknolojinin yaşamımıza kattıklarına da yakın durmaya çalışıyorum. Bu sayede "Cosmos Günlüğü“ nü takip etmeye başladım. Bu buluşma bana, kitap okumanın yanında açılan, güzel bir pencere oldu. Bu pencerelerden gördüklerimden çıkan ürünlerimi ileride sizlerin beğeninize sunmak isterim.
Paylaşmanın güzelliğiyle açılsın sayfalar, ve okudukça da paylaşımlar çoğalsın ...
OLABİLSEYDİM
Ulu çınar misali açsam kollarimı
Yildızları mavilikleri kucaklasam,
Coşkun ırmak olsam,
Önüme set çekmeseler
Ta uzaklara aksam,
Sulasam boynu bükük kır çiçeklerini.
Rüzgar olsam,
Çeşit çeşit essem,
Meltem, seher yeli,
Bazen de deli deli,
Engel istemem .
Yol vermez dağlarin doruklarını aşıp
Bilinmeyen yerlere gitsem.
Kus olsam ama altın kafes olmasa,
Daldan dala konsam gönlümce
Kimse sapan taşıyla kırmasa kanadımı,
Uçsam, uçsam sonsuzluğa,
Kendime göre bir dünya bulsam.
N. Başerdem / 9 Ekim 1995 /Münih